Türkiye’de halkla ilişkilerin yeri ve önemi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Halkla ilişkiler mesleği Türkiye’de 50-60 yıl öncesine uzanıyor. Ancak hala Türkiye’de istenilen seviyeye ulaşmış değil. Sektörümüzün duayenleri Betûl Mardin ve Alaeddin Asna ilk günlerde yöneticilere bu kavramı anlatmakta çok zorlandıklarını her zaman anlatırlar. Biz bugün bile yöneticilere iletişim disiplinlerinin zenginliğini anlatmakta ve ikna etmekte zorlanabiliyoruz. İş dünyasının ve yöneticilerin halkla ilişkiler konusundaki bilgi yetersizlikleri ve kuruluş için öneminin yeterince anlaşılamamış olması, halkla ilişkiler sektörünün büyümesini de engelliyor. Halkla ilişkiler çalışmaları, hem yöneticilerin kendi kişisel kariyerlerinin hem de kuruluşların geleceklerinin tasarlanmasında en önemli faaliyettir. Bütün halkla ilişkiler çalışmalarının ulaştığı son nokta, kuruluşların itibar katsayısının yüksekliğidir. Yapılan çalışmalar bütününde; işletmelerin koruyucu kalkanını oluşturur, krizlerin en az zararla atlatılmasını sağlar, çalışanların aidiyet duygusunu güçlendirir, müşteri sadakati yaratır, satışın gerçekleştirilmesi için gereken ortamı yaratır ve destek olur.
?xml:namespace>?xml:namespace> |
Son trend sosyal medya.
Sektöre ilk adım attığınız günle bugün arasında neler değişti?
Halkla ilişkiler mesleği yıllar içinde dünyaya da paralel olarak çok değişti. Yönetim alanları, rekabet kavramları, hedef kitle profilleri, teknolojinin gelişimiyle halkla ilişkiler çalışmaları yenilendi, çeşitlendi ve farklılaştı. Yaratıcılık ön plana çıktı. Bugün yöneticiler dünya ile eşdeğer özelliklere sahipler ve yönetim fonksiyonları dünya ile paralel. Halkla ilişkiler yöneticileri de üst düzey yöneticilerle aynı bilgi düzeyi içinde iletişime dönük düşünmeliler. Dünyanın bugünkü ulaştığı noktada, kuruluşların en önemli faaliyet alanı iletişim yönetimidir. İletişimi iyi yöneten yöneticiler, diğerlerine üstünlük sağlayacak ve kuruluşlarını ileriye taşıyacaklar.
?xml:namespace> ?xml:namespace> |
Halkla ilişkiler alanında dünyadaki son trendler nelerdir?
Halkla ilişkiler alanının uygulamaları da dünyaya göre şekilleniyor. Kurum içi iletişim son derece öne çıkan bir iletişim alanı. İtibar yönetimi, kurumsal sorumluluk çalışmaları da öyle… Medya iletişimi her zaman var. Diğer yandan son trend sosyal medya. Sosyal medya hayatımızın her alanında sürekli kendini yenileyerek temelde aynı yapıyla ama farklı silahlarla karşımıza çıkıyor. Twitter, Facebook gibi yapılar içinde kişisel veya şirket bazlı iletişim stratejileri yürütülebiliyor. Tabii burada sosyal medyayı tek başına düşünmemiz yanlış olur. İletişim araçlarından sadece biri sosyal medya araçları, bu nedenle de bunun da iletişim stratejisi içinde planlanması önemli. Dünyada iletişim konuları iyi takip edilmeli ve Türkiye’deki hedef kitlelerin ve paydaşların taşıdığı özellikler önemsenerek bir strateji çerçevesinde planlanmalı.
?xml:namespace> ?xml:namespace> |
“İletişim çalışmaları çok boyutlu yürütülmeli”
Türkiye’deki otomotiv sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin yerli otomobil hamlesi sektörde ve ekonomide dengeleri nasıl değiştirir?
Otomotiv sektörü, Türk sanayinin en önemli lokomotifi. Yarattığı katma değer, istihdam, ihracat ve yan sanayi açısından çok büyük bir değer taşıyor. Otomotiv sektörünün oyuncuları da bu gücün farkındalar ve ülkemiz için sektörün öneminin bilincindeler. Bir iletişim yöneticisi olarak yerli otomobil markasının yaratılması ve iyi yönetilmesi halinde Türkiye’nin tanıtımına çok büyük katkısı olacağına inanıyorum. Ancak yerli otomobili yaratmanın kolay olmayacağını da biliyorum. Hükümetin desteği ve teşviki, otomotiv sektörünün oyuncularının desteği ve katkısı ile yerli otomobilin hayalden gerçeğe dönüştürüleceğini düşünüyorum.
Yerli otomobil için sadece üretim yeterli değil. Satış ve pazarlama ağları, ihracat da önem taşıyor. Ancak bu çalışmaların başlangıcı bile otomotiv sektörünü büyütmeye yetecek.
?xml:namespace> ?xml:namespace> |
Otomotiv dünyasını halkla ilişkiler anlamında nasıl görüyorsunuz? Sizce halkla ilişkiler tarafında sektörün güçlü ve gelişmeye açık yönleri neler?
Otomotiv çok büyük bir sektör. Ancak iletişim yatırımları bu büyüklüğe paralel ölçülerde ilerlemiyor. Gözlemlerime göre, daha çok pazarlama iletişimi ağırlıklı çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmaların da satışa destek olacağı düşünülüyor. Genellikle faaliyetler; medya çalışması, yeni ürün lansmanı, fuarlar vs. ekseninde gerçekleştiriliyor. Kriz iletişimi, itibar yönetimi, kurum içi iletişim, kurumsal sorumluluk gibi çalışmalar yok denecek kadar az. Bu kadar büyük ve aynı zamanda da uluslararası markaların, iletişim çalışmalarının çok boyutlu yürütülmesi, iletişim kanallarının yoğun olarak kullanılması gerekir. Uzun yıllardır halkla ilişkiler çalışmaları yapan birkaç marka bulunuyor. Birçok markada düzenli ve bir strateji dahilinde yapılan iletişim çalışmalarının olduğunu söyleyemiyoruz.
?xml:namespace> |
Güncel ve gençlerin yönettiği bir otomotiv sitesi
Toksü & Chase bünyesinde, “Altın Örümcek” ödüllü www.otoalsat.com otomotiv portalını, www.f1yaris.com’u faaliyete geçirdiniz. Özellikle otomotiv sektörünü seçmenizin bir nedeni var mıydı?
otoalsat.com 10. yılını bitirdi. Rakiplerinin aksine bağımsız bir yapısı var. 15 yıl önce dünya internet alanlarına yatırım yapmaya başladı. Biz de yatırımımızı yapmıştık. Ancak en zorlandığımız konu, otomotiv sektörünün yöneticilerine internetten araba satışını anlatmak oldu. İlk yılları hatırlıyorum da, pazarlama müdürlerine bu durumu anlatmak zor olmuştu. Bugün otoalsat.com, otomotiv ile ilgili olarak her türlü bilginin yer aldığı, ikinci el araçların ticaretinin, güncel haberlerin yer aldığı ve otoalsatTV bölümünün de bulunduğu son derece güncel ve gençlerin yönettiği bir otomotiv sitesi. Bundan sonra otomobil sektörü hedef kitleleri ile ancak internette veya fuarda buluşacak, ben böyle görüyorum. Çünkü tüketicinin fazla zamanı maalesef yok, hızlı hareket etmek zorunda.
?xml:namespace> ?xml:namespace> |
Otomobiller ve otomobil yarışları ile aranız nasıl, takip eder misiniz?
Otomobil yarışlarını severim, çok hızlı araba kullanmam ama yarışları takip ederim. f1yaris.com adlı formula sitemizi de bu amaçla hazırladık. Türkiye için F1 yarışları sorunlu oldu biliyorsunuz. Türk seyircisi de iyi bir F1 takipçisi değil, seyircinin heyecanı az… Ama yarışların Türkiye ayağının olmasını, ülkemizin tanıtımı ve İstanbul için fazlasıyla önemsiyorum.
Evet, portalımız bu yıl hayata geçti. www.halklailiskiler.com’u açmaktaki amacımız sektörün profesyonellerini, iş dünyasını, akademisyenlerini ve genç iletişimcileri aynı platformda buluşturmak, halkla ilişkiler sektörünü tüm sektörlere anlatabilmekti. Tüm sektörlerin çalışmalarını da yine kamuoyu ile paylaşmak, iletişimi yönetmek de amaçlarımız arasında. HalklailiskilerTV de yine görüntülü haber akışını sağlıyor.
?xml:namespace> ?xml:namespace> ?xml:namespace> |
“Jüri başkanlığına davet edildiğimde çok heyecanlandım”
ODD Satış ve İletişim Ödülleri 2010 ve 2011 Gladyatörleri jürilerinin başkanlığını yaptınız. Jüri başkanlığı süreci nasıl bir deneyimdi?
Daha önce başka iletişim ödülleri jürilerinde de bulundum. ODD ödüllerini ilk duyduğumda çok sevindim, jüri başkanlığına davet edildiğimde de çok heyecanlandım. Bu tür yarışmalar markalar arasında faaliyet yarışını da getiriyor, süreç içinde iletişim çalışmalarını artırıyor, ayrıca iletişim sektörünü de büyütüyor. Yarışmanın ilk yılı biraz daha zor bir süreçti. Çünkü hem sektör hem de uygulama için yeniydi. Ama ikinci yıl çok büyük bir farklılık yaratıldı. Ödül yönetmeliği tamamen yenilendi, yarışma formatı tazelendi, proje sahiplerinin katılımı sağlandı, internet uygulaması geliştirildi. Jüri başkanlığının çok kolay olduğunu söyleyemem, çünkü bir sorumluluk üstleniyorsunuz. Yarışmada, otomotiv sektörünün büyük oyuncuları, iletişim yöneticisi meslektaşlarımız, otomotiv gazetecisi dostlarımız var… Çok adil davranmak ve ODD’yi zor durumda bırakmamak için sorumluluk üstleniyorsunuz. Etik ve objektif davranmak, iletişim projelerinin mevcut kriterlerinde değerlendirilmesini sağlamak için bir görev üstleniyoruz. Bu yüzden jüri üyelerinin iyi niyetleri ve bilgi güçleri önem taşıyor. Esas kriterimiz, otomotiv markalarını düşünmeden, yapılan iletişim projelerini iletişim kriterlerine göre değerlendirmek.
?xml:namespace> ?xml:namespace> |