Yazar - Dr. Necdet Kenar Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 


Otomotiv sektöründe üretim ve istihdam

Dr. Necdet Kenar


Otomotivde üretimi etkileyen krizler, istihdamı da etkilemektedir. 2008’den 2009’a, ISO 500’de bulunan otomotiv firmalarında istihdam yüzde 25 azalmıştır. 2010 ve 2011’deki artışlarla sektör istihdam kayıplarını fazlasıyla karşılamıştır. Ancak, 2012’de otomotiv sektörüne yönelik beklentiler pek parlak değil; hem iç pazar hem dış pazarda daralma beklentisi hâkim.

Otomotiv sektörü, üretim, ihracat, istihdam, vergi gelirleri açısından imalat sanayi içinde en önde gelen sektördür. Ayrıca sektör, etkileşimde bulunduğu demir-çelik, elektrik-elektronik, petro-kimya, cam, tekstil gibi imalat sektörleri, tarım sektörü ve ulaştırma, ticaret, finans ve sigorta gibi hizmet sektörleri ile ekonominin motor gücüdür.  Otomotiv sektörünün imalat sanayi üretimi içindeki payı yüzde 10’a yakındır ki bu oran, imalat sanayi sektörler ortalamasının iki katından fazladır. Aynı zamanda otomotiv sektörü ihracat şampiyonudur. 2011’de 20,4 milyar dolara ulaşan sektör ihracatı, tek başına toplam ihracatın yüzde 17,6’sını oluşturur.

400 bin kişiye istihdam

İstihdam açısından da sektör ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de 2008’de ana sanayide 47 bin, yan sanayide 203 bin olmak üzere yaklaşık 250 bin kişinin istihdam edildiği ve bu sayının dağıtım pazarlama ve satış ağlarındaki çalışanlarla toplam 400 bin kişi olduğu tahmin edilmiştir [1] . İstihdamın niteliği açısından da sektörün önemi yadsınamaz. Acımasız bir küresel rekabetin yaşandığı sektörde ana ve yan sanayi başarılı olabilmek için nitelikli ve yüksek becerili işgücü istihdam etmek zorundadır.

İmalat sektörü içinde kayıt dışılığın en düşük, çalışan kıdem yılının en yüksek, iş sağlığı ve güvenlik kültürünün en yaygın olduğu sektördür. Ayrıca sektör, üretimde en yüksek verimliliğe ve en etkin iş süreçlerine sahiptir. Yalın üretim ve yalın organizasyon, anında-zamana dayalı üretim, kaizen, kalite yönetim sistemleri, altı sigma vb. teknikleri başarıyla uygulamaktadır. Bu özelliği ile sektör diğer sektörler için öncü ve örnek olmakta, önemli bir pozitif dışsallık yaratmaktadır.

2011 yılı üretim rekoru

Ülke ekonomisi, istihdamı ve refahı açısından yüksek öneme sahip otomotiv sektörü, iç ve dış krizlerden ve küresel rekabetten en fazla etkilenen sektördür. 1994, 1999 ve 2001 krizleri iç pazarı daraltarak otomotiv üretimini önemli ölçüde azaltmıştır. 2003’ten itibaren istikrarlı bir büyüme trendi yakalayan sektör, üretimini 2008’de 1 milyon 172 bine çıkarmıştır. 2008 küresel krizi ile darbe alan sektör üretimi, 2009’da yüzde 25 azalma ile 884 bine düşmüş; 2010’da ise yüzde 26 artış ile 1 milyon 125 bine çıkmıştır. 2011’de ise rekor kırarak traktör dahil toplam üretim 1 milyon 234 bine ulaşmıştır.

Otomotivde üretimi etkileyen krizler, istihdamı da etkilemektedir. Krizin neden olduğu talep daralması sonucu üretimi durduran veya azaltan firmalar; nitelikli personelini kaybetmemek için bir süre kısa çalışma, ücretli ve ücretsiz izin gibi yöntemleri uygulasalar da, krizin uzaması ile işçi çıkarmak zorunda kalmaktadır. Nitekim ISO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu içinde bulunan otomotiv ana ve yan sanayi firmaları çalışan sayısı; 2008’de 38 firmada 75 bin 884 iken, 2009’da 37 firmada yaklaşık yüzde 25 azalma ile 57 bin 380’e düşmüştür. 2010 ve 2011’deki artışlarla otomotiv sektörünün istihdam kayıplarını fazlasıyla karşıladığı tahmin edilmektedir.

2012 yılı endişeli bekleyişler…

Ancak, 2012’de otomotiv sektörüne yönelik beklentiler pek parlak değil; hem iç pazar hem dış pazarda daralma beklentisi hâkim. Ekonomiyi soğutmaya yönelik Merkez Bankası kararları ve ÖTV artışları iç pazardaki talebin küçülmesine; en önemli ihracat pazarı Avrupa’da beklenen durgunluk da dış talebin küçülmesine sebep olacaktır. Otomotiv araçlarına olan talebin daralmasının, sektörün üretimi ve istihdamını azaltacağı aşikârdır. 2012’de sektörde yaşanması beklenen üretim ve istihdam kayıplarının telafisi için sektör temsilcileri ve hükümet yetkilileri, sektöre yönelik destek tedbirlerini görüşmeye başlamalıdır. Testi kırılmadan çare aramak, üretim ve istihdam kayıplarını ve neden olduğu maliyeti azaltacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next