M-GEN Yazılım ve Dijital İletişim Hizmetleri Limited Şirketi Kurucu Başkanı Ufuk Tarhan Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

Diyalog

“Gelecek güzel gelecek”

SPOT:

M-GEN Yazılım ve Dijital İletişim Hizmetleri’nin kurucusu ve başkanı Ufuk Tarhan, “Ülkemizi hedef alan sosyal ve ekonomik sorunlar küresel dönüşümün yansımasıdır” diyor. Fütürist, ekonomist ve yazar Tarhan, gelecek için “İnsanlık dönüşüyor, geleceğin insani T-İnsan olmalı” öngörüsünde bulunurken otomotiv sektörünü, pek çok değişiklikten ilk ve en derin, en yaygın etkilenecek sektörlerin başında konumlandırıyor.

2018 yılının ikinci yarısında Türkiye ekonomisinin genel olarak nasıl bir seyir izlemesini bekliyorsunuz? Türkiye ekonomisini bekleyen başlıca riskler sizce neler olacaktır?

Ülkemizi hedef alan, ekonomik suikast/saldırı/savaş/terör dediğimiz ve döviz krizi, aşırı kur dalgalanmaları şeklinde gerçekleşen, olumsuz sonuçlarına katlandığımız durum; aslında büyük,  hatta devrimsel nitelikteki devasa ve küresel dönüşümün yansımasından başka bir şey değil.

Özellikle son 20 yılda, dünyada, her alanda eksponansiyel hız ve yaygınlıkta gelişen teknoloji temelli icatlarla insanlık dönüşüyor. Tam bir “Transhümanizm” çağındayız. İlaveten çevre koşullarındaki dramatik değişimler, elbette devrimsel şiddette ve yıkıcı olacaktı. Oluyor da… Üstelik daha ilk aşamalardayız, geçiş, transformasyon henüz başladı. Sabırlı, kuvvetli, çalışkan, disiplinli olmamız; kendimize, ailemize, toplumumuza, tüm insanlığa kenetlenmemiz lazım.

Dünya güç oyunları masasında, kartlar bambaşka bir oyun, yeni bir yüzyıl için yeniden ve henüz dağıtılmaya başlıyor… Masadan kalkıldığında kazanan ve kaybedenler oyunu geleceğin isterlerine, kurallarına göre oynamayı becerenler olacak...

Özellikle fütüristler, gelecek trendleri üzerinde çalışan kanaat önderleri bu büyük dönüşüme uzun süredir dikkat çekmeye çalışıyordu. İşte o “olacak” denilen şeyler olmaya, somut etkileri yaşanmaya başladı. T-İnsan kitabımda yakın ve orta gelecek için yazdığım her şey hızla fiili duruma dönüşüyor ve bu, tüm dünya için geçerli. Biz de sadece payımıza düşeni yaşıyoruz!

Şu anda odaklanılan konular, yapılan açıklamalar; aynen filin sadece kulağına bakmak gibi… Oysa mesele “ekonomik, politik, dış mihrak saldırısı vb.” diye geçiştirilemeyecek; finansal kriz diye açıklanamayacak kadar önemli ve kapsamlı küresel dönüşümün sonuçları. Üstelik bu daha epeyce devam edecek bir süreç. Tüm dünyanın etkilenmekte olduğu, en az 15-20 yıl hiç durmaksızın sallayacak. Pek de ciddiye almadan içine ilerlediğimiz bir türbülans çağının ilk yıllarındayız ve etkilerini hissetmeye yeni başladık. Konu bu!

Kuşkusuz çok fazla risk var, ancak sayısız fırsatla beraber... Biliyorsunuz, risk hiçbir zaman yalnız yolculuk etmiyor. “Fırsatlar” ona daima eşlik ediyor. O yüzden bence biz, fırsatlara ve yapılacaklara odaklansak ve o doğrultuda bir milli, toplumsal şuur, seferberlik oluştursak gelecek için çok daha akıllıca, kazandırıcı bir yol seçmiş oluruz. 

Birey, aile, şirket, kurum, ülke olarak masadan kazananlardan biri olarak kalkmak için nelere odaklanmamız gerektiğini diğer soruları yanıtlarında anlatacağım. Onlara çok dikkat edilsin lütfen. 

Bugün için değerlendirme:

2018’in ilk yarısında dünyaya göre oldukça yüksek bir oranda; % 6,3 oranında büyüme kaydedildi. Ancak reel/milli/teknolojik/inovatif yatırım ve üretimden kaynaklanmadığı, savaş ekonomisi kuralları işlediği, sıcak para ve hormonlu finansal atraksiyonlara dayandığı için, yurt dışından ufak bir manipülasyonla dahi darbe aldı, hasar yarattı.

Temel gelişim, büyüme vb. faktörleri es geçildiği, aşırı dışa bağımlılık sarmalına düşüldüğü için ikinci yarıda ortaya çıkan kurlardaki aşırı hızlı yükseliş ve enflasyonun, borçlanma faizlerinin yükselmesi ile doğal olarak yatırımlarda, üretimde, harcamalarda, morallerde, güven endekslerinde düşüşlere yol açtı. Negatif ivme başladı.

Hiç kuşkusuz, üçüncü ve özellikle de dördüncü çeyrekte kurlar ve enflasyon nedeniyle reel ve büyümenin sürdürülmesi pek mümkün görünmüyor. Ekonomide sert bir iniş yaşanabilir. Bu tabii ki sosyal çalkantılara, psikolojik sıkıntılara neden olur, olacaktır. Ve kuşkusuz her kriz gibi geçip gidecektir…

Umuyor ve inanıyorum ki türbülanstan, daha da güçlenerek çıkmak için aslında çok net önümüzde sıralı duran “yapılacak işler listesine, to do list’e” uygun yatırım ve aksiyonlar içinde olacağız. Olalım lütfen…

Ara spot: “En önemli görevlerimizden biri de insanca yaşamayı hatırlamak, yeniden öğrenmek, birbirimize, çevreye, doğaya odaklanmak olmalı.”

Yapay zekâ çalışmaları, önümüzdeki dönemde geleneksel sektörler de dahil olmak üzere teknolojiyi nasıl etkileyecek? Üretim sektörlerinde ve iş kollarında ne tür yenilikler öngörüyorsunuz? Sektörler ve meslekler geleceklerini nasıl planlamalıdır?

Yapay Zekâ ve Blockchain teknolojileri, istisnasız bütün sektörleri, tüm iş ve yaşam alanlarını tıpkı son 20-30 yılda internetin her şeyi dönüştürdüğü gibi baştan aşağı dönüştürecek. Ve bu sefer yaklaşık 10 yıl içinde adeta başka bir evrende yaşıyormuşçasına farklılaşacağız. Özellikle 2024 sonrası çok heyecanlı…

Şöyle düşünün; kişisel bilgisayarlar, internet ve GSM’le başlayan mobiliteyle akıllı telefonlar ile devam eden süreçte, eskiden insanlarla, kâğıt kalemle yapılan pek çok şey dijitale, klavyelere, chip’lere aktarıldı.

Gelecek 10 yılda organik insan eli de klavyeden kalkacak, her şey ama her şey hatta biyoloji dahi dijitlere dönüşecek. Sanal eller, buluttaki beyin ve holografik/robotik vücutlar, “akıllı, bilişsel kabiliyetler kazanmış şeyler” işleri iyiden iyiye devralmaya başlayacak.

Yapay zekâ, inorganik beyinler; insanlardan ve birbirlerinden hızla öğrenecek, öğrendikçe daha da gelişecek, unutmayacak ve sonunda özgür iradesini ilan edecek. Kendi kendine üreyip, yayılıp, dolaşacak ve dönüşecek… Biyoloji, genler dahi dijitalleşecek yani bilgiye dönüşecek ve bilgi artık kendi kendine hareket edeceği için biyolojik mutasyon da müthiş hızlanacak.

Bu dönemde birey, kurum ve ülkelerin tamamen bilim, teknoloji, mühendislik temelli alanlara, eğitim devrimlerine, genç/yaşlı her yaş grubunun yeniden öğrenmeye, yepyeni donanımlar kazanmaya, versiyon yükseltmeye kısacası T-İnsan’laşmaya, tüm yatırım ve kaynaklarını bunlara adamaya odaklanması lazım. Bu konuda en ufak tereddüdüm yok.

Sular yeniden durulurken en önemli görevlerimizden biri de insanca yaşamayı hatırlamak, yeniden öğrenmek, birbirimize, çevreye, doğaya odaklanmak olacak, olmalı.

Bunları yapabilenler için ben kesinlikle inanıyorum “gelecek güzel gelecek”.

Teknolojik gelişmeleri ve dijitalleşen çağı da göz önünde bulundurduğumuzda, ülkemizin de küresel arenada rekabet dinamiklerini destekleyebilecek gerekli altyapı çalışmaları neler olabilir?

Bunlar aslında o kadar belli ve biliniyor ki? Sürdürülebilir başarı için neler yapılması gerektiği hiç bu kadar net ve belli olmamıştı! Dönüşüm tarihte hiç bu kadar hesaplanabilir, davul zurna çalarak gelmemiş ve başlamamıştı. Mesele neler olacağını ve neler yapılmasını kestirememek, bilmemekte değil, onlara uygun, uyumlu aksiyonlara geçememekte! 

Örneğin artık herkes sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenmenin temel kurallarını, hareket etmenin gereğini vb. biliyor. Diyet nasıl yapılır farkında. Ancak bir türlü olmuyor ya! İşte aynen öyle, sağlıklı ve kuvvetli rekabet için de benzer durum söz konusu. Neler yapılması gerektiği belli ama “yapılmıyor!”

Atak yapmak ve sürdürülebilir başarı için hiç zaman kaybetmeden başlanması gereken “yapılacak işler listemizi” bir kez daha sıralayalım:

  • Rekabette en önemli belirleyici her şeye rağmen hala “yüksek niteliklere sahip insan kaynağı” olacak. O yüzden en ama en önemli konu; eğitim sisteminde devrimsel dönüşümler yapılmalı ve sürdürülmeli.
  • Kaynakların en önemli bölümünün teknoloji, bilim, sanat spor ve kültürel alanlara tahsis edilmeli.
  • Demokratik, laik, adil, şeffaf, eşitlikçi, kapsayıcı, dürüst, çalışkan, disiplinli evrensel etik/ahlak kurallara saygılı bireylerden oluşan toplumsal doku beslenmeli, korunmalı.
  • Tüm politikalarda yüzde 50 kadın-erkek eşitliğinin birinci öncelikte uygulanmalı.
  • Doğa duyarlılığının ve bilincinin çok ama çok yüksek olması için stratejik tüm kararlarda kalibrasyon buna göre yapılmalı.
  • Yenilenebilir enerjiye, blockchain’e, 5G’ye geçişin tüm ülkelerden önce kotarılmasını sağlayacak her türlü kaynak tahsisatı yapılmalı.

Çağımızda her alanda dijitalleşme önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Dijitalleşme neden önemli? Bu konuda yapılması gereken çalışmalar ve önerileriniz nelerdir?

Bunun yanıtı aslında çok belli. Hatırlayın, daha 30-35 yıl önce, 1980’lerde dünyada her şey kalem kâğıtla yapılıyor, hesap makineleri bile büyük icat sayılıyordu. Şimdi ise kişisel bilgisayarlar, yerel server’lar, yazıcılar vb. dahi ortadan kalkmaya başladı. Her şey buluta, mobile, app’lere, parmak ucuna, ortak paylaşım alanlarına, açık kaynak kodlarına, blockchain’e taşınıyor. Bunları kullanamayan, dijit dijit siber varlık üretemeyen, paylaşamayan, kullanamayan vb. ışık hızında oyundan çıkıyor, “game is over”a düşüyor.

Teknoloji kullanamayan, dijitlerin dilinden anlamayanların iş dünyasında olması, kalması, bir işe yaraması hatta sosyalleşmesi vb. bile söz konusu değil. Bu konu tartışmaya kapalı!. Seçilebilir bir opsiyondan değil “zorunluluktan” bahsediyoruz. Çünkü;

  1. Gelecek, cesur hayalleri, büyük yürekleri, bir de dijitalleşenleri sever.
  2. Dijital ata atlayan siber dünyaya çoktan geçti.
  3. Yarının işini yarına bırakmayıp, dijitalleşme atağını gecikmeden yakalamak gerekiyor.
  4. 21. Yüzyılda oyunda kalanlar ancak ve ancak dijitalleşebilenler olacak.

İlk etapta yapılması ve daima sürdürülmesi gerekenler:

Fütürist ve uzgörülü bakmak öğrenilmeli, hibridleşilmeli, otodidakt öğrenmeye geçilmeli, çok sıkı kürasyon yapılmalı, tasarımcı düşünce yapısına geçilmeli, teknoloji ile entegre olunmalı, unvan, meslek vb. takıntısı terk edilerek; projeci-takım oyuncusu ve T-İnsan haline dönüşülmeli. Tabii ki çok çok çok çok disiplinli çalışılmalı, tutku ile devam edilmeli ve vaz geçilmemeli.

Kısacası her zaman olduğu gibi lafla peynir gemisi yürümüyor, dijitalleşmek hiç mümkün olmuyor, dijitalleşilemeyince de oyundan çıkılıyor!

Büyük veri ve yönetimi konusunda dünyadaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu alanda neler yapılıyor? Ülkemizde ne gibi hazırlıklar yapılmalı?

Firmalar ve ülkeler büyük veri (big data) konusunda aşağıdaki konulara yoğunlaşıp, yatırım yapıyorlar:

  • Açık kaynak kullanımı, buluttan yararlanmak hızla artıyor, gelişiyor. 10 yıl içinde her şeyin buluta taşınması bekleniyor.
  • Bilginin hızlı işlenmesi, bilgiye hızlı erişim ve analiz için hafıza, saklama yetenekleri, hard drive ve hafıza yapıları süratle değişiyor, arttırılıyor.
  • Daha hızlı ve giderek artan bilgi trafiği için bant genişlikleri yükseltiliyor.  5G çalışmaları hızlandırılıyor.
  • “Machine Learning-Makine Öğrenmesi” için önemli yatırımlar yapılıyor.
  • Nesnelerin interneti ile çılgınca artan akıllı şeyler arası bilgi akışından türeyen ham bilgilerin kullanılabilir, işe yarar hale getirilmeye çalışılıyor.
  • Tahmin ve öngörülü analiz kabiliyetleri yükseltiliyor.
  • Büyük veriyi yönetecek yapay zeka uygulamaları geliştiriliyor.
  • Siber güvenlik konusu müthiş önemli ve öncelikli ele alınıyor.

Ara spot: Tarhan: “Yarının işini yarına bırakma!” çünkü “gelecek güzel gelecek!” eğer istersek…

Dünyada önümüzdeki beş yıl içinde ne gibi önemli teknolojik gelişmeler bekleniyor?

Gelişmelerden ziyade, gelişmeye başlayanların yaygınlaşması ve çığ gibi tüm dünyayı kaplamasından söz etmek daha doğru olur. Onlar da şu şekilde özetlenebilir.

  • 5G
  • Yapay Zeka, Quantum bilgisayarlar
  • 3D modelleme, görüntüleme, baskı, üretim, holografik uygulamalar
  • Artırılmış, sanal gerçeklik uygulamaları
  • Blokchain
  • Kripto paralar, yepyeni finansal, ticari, hukuki düzenekler
  • Her ortam ve katmanda sanal/fiziksel robot kullanımı
  • Ulaşımda kullanılan araçların çeşitlenmesi otonom ve uçan, hibrid taşıyıcıların yaygınlaşması
  • Yenilenebilir enerjiye geçiş
  • Dikey ve Laboratuvar çiftçiliğinin yayılması
  • Uzaya yolculuk ve yeni keşifler

KUTU:

Otomotiv sektörünü neler bekliyor?

“Otomotiv, pek çok değişiklikten ilk ve en derin, en yaygın etkilenecek sektörlerin başında geliyor” diyen Ufuk Tarhan’ın, sektörün geleceğine ilişkin öne çıkarmak istediği başlıkları ve öngörüleri şöyle:

  1. 2030’da satışların yüzde 50’si Asya’da gerçekleşecek.
  2. e-Mobilite müthiş yaygınlaşacak. Satışın, ulaşımın yanı sıra araçlardan sağlanan yeni gelir kalemleri oluşacak.
  3. Üç yılda 200’den fazla hibrit ve elektrikli model (büyük, küçük, devasa, karada, havada, suda gidebilen vb.) çıkacak.
  4. Otonom araçlar (hava, kara) başlayacak.
  5. Car sharing – araç paylaşımı yaygınlaşacak. Yeni nesil, satın almadan uzaklaşacak.
  6. Büyüme ve dönüşüm sürecek, tabii ki yeni trendlere uyum sağlayabilenler için.
  7. Üretimde ve tüm tedarik süreçlerinde kullanılan araç, yöntem, materyallerde ve malzemelerde büyük dönüşüm yaşanacak.
  8. Hologram, uzaktan servisler rekabette ve maliyetlerde dolayısı ile satış, hizmet fiyatlarında, olanaklarında müthiş avantajları sağlayacak. Yapabilenlerle yapamayanlar arasındaki uçurum iyice açılacak.
  9. Elektrikli, hibrid araçlarla birlikte şarj teknolojileri, istasyonları gelişecek, yaygınlaşacak.

KUTU: (YER OLURSA KOYALIM, olmazsa kullanmayalım)

Ufuk Tarhan kimdir?

M-GEN Yazılım Ve Dijital İletişim Hizmetleri Limited Şirketi’nin Kurucusu ve Başkanıdır. Çalışma hayatı boyunca pek çok meslek ve yaratıcılık ödülü alan Ufuk Tarhan, 2002’de “Dünya Gazetesi-Bilişim Sektörünün En Başarılı İş Kadını Ödülüne layık görüldü. Tarhan, bu ödülün kendisi için adeta bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.

ODTÜ Ekonomi (Ekonometri) Bölümünden mezun olan Tarhan, 59 yaşında, Bahçeşehir Üniversitesi’nde “İnovasyon ve Girişimcilik” üzerine yüksek lisansını tamamladı. Tez konusu, best-seller olan ve 19. baskısı da tükenen kitabı “T-İnsan” ile aynı adı taşıyor.

Dünyanın en iyi 100 Kadın Fütüristi listesindeki tek Türk olan Ufuk Tarhan, Dijital mecralarda defalarca “takip edilmesi gereken ilk 25-30 “Social Influencer” listelerinde yer alıyor. Tarhan halen Türkiye’nin ilk ve tek fütürist kadın konuşmacısı olarak biliniyor.

2013’den bu yana ülkemizde kutlanan 1 Mart Gelecek Günü’nün de yaratıcısı ve küratörü olan Tarhan, World Future Society, Association of Professional Futurists, Kagider Yönetim Kurulu ve Fütüristler Derneği Yüksek Danışma Kurulu Üyesi olarak gönüllü çalışmalarını yürütüyor.

Tarhan’ın, lise çağındaki gençlere gelecek planlamasını anlatan “Düşlediğin Gelecek” ve herkes için geleceğin başarılı insan modelini anlatan, “En Başarılı İnovatif İş Kitabı Ödülü” Kazanan (2017) “T-İnsan” kitapları bulunuyor.

 


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next