ODD Yönetim ve Denetleme Kurulu üyeleri 2015 ilk yarısını değerlendirdi Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

ODD Yönetim Kurulu Başkanı

Mustafa Bayraktar

"İyimserliğimizi koruyoruz ama tedbiri de elden bırakmıyoruz"

Otomotiv sektöründe 2015 yılının ilk yarısını başarılı bir sonuçla tamamlamış bulunuyoruz. Yılın ilk yarısında pazarımızda yüksek bir büyüme trendi yakalanmış gibi görünmekle beraber, doğru şekilde analiz ettiğimiz takdirde büyümenin bir önceki yıl gerçekleşmiş olan düşüş nedeniyle bu kadar yüksek olduğunu görüyoruz. Bir önceki yıla göre yüzde 50 civarı gerçekleşmiş gibi gözüken büyüme aslında baz etkisi dikkate alındığında sadece yüzde 13 civarındadır. Bu artışta iki buçuk yıl aradan sonra Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz İstanbul Autoshow’un da etkisi bulunuyor. Yılın geri kalan bölümü içinse iyimserliğimizi koruyoruz ama tedbiri de elden bırakmıyoruz.

Yıl sonu için pazar tahminimiz 900 ila 950 bin adet arasında bir pazar gerçekleşeceği yönünde. Bu seviye oldukça yüksek gibi görünse de, pazarımız gerçek potansiyelinin oldukça gerisinde. Bugün Türkiye, Dünya sıralamasında 17’nci büyük ekonomiyken, otomobil sahipliğinde benzer ekonomilere kıyasla çok geride bulunuyor.

Ülkemizde 1000 kişiye 173 adet otomobil düşerken, ABD’de 950, Batı Avrupa 650, Doğu Avrupa ve Kore’de 300 ila 400 adet otomobil düşüyor.  Otomobil sahipliğinde büyük ekonomilerin çok gerisinde, dünya ortalamasının ise sadece bir nebze üzerindeyiz, yani burada halen çok önemli bir potansiyel var.

Otomobil sahipliğinde gerideyiz ama daha da büyük bir sorun araç parkımızın yaşlılığı. Batı Avrupa’da ortalama araç yaşı 8-9 civarındayken, 14 milyon adetlik araç parkımızın yaşı 12’nin üzerinde ve bu yaşlı araçların toplam parktaki oranı ne yazık ki yüzde 47 civarında. Yani parkımızın önemli bir bölümü ömrünü çoktan tamamlamış olması gereken hurda araçlardan oluşuyor.

Potansiyelinin çok altında gerçekleşen iç pazar rakamımız, dünyadan bizi negatif ayrıştıran ve ekonomik gelişimimizle mütenasip olmayan yaşlı araç parkı ve sonuç olarak da belirli bir platoya gelmiş olan üretim yatırımları maalesef tesadüf değil. Bugüne kadar her mecrada belirttiğimiz gibi satın almada ödenen yüksek vergiler, araç yaşlandıkça neredeyse sıfırlanan MTV ve zikzaklarla ilerleyen ve belirli bir seviyeyi aşamamış olan iç pazar yukarıda bahsetmeye çalıştığım realiteyi kaçınılmaz kılıyor.

Global arenada ise otomotiv sektörü önemli bir dönüşüm içerisinde. Otomotiv üretimi batıdan doğuya doğru hızla kayarken Türkiye’nin de bu gelişmelerden pay alması ve alanını genişletmesi büyük önem taşıyor. İç pazarımızı otomotiv sektöründe küresel oyuncu durumundaki ülkelerin seviyesine taşıyacak teşvik ve uygulamaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Üretimde küresel oyuncu durumundaki Amerika, Japonya, Almanya, Fransa, Kore gibi ülkelerin iç pazarlarına baktığımızda çok büyük iç pazar adetlerine sahip olduklarını görüyoruz. Odaklanmamız gereken ilk nokta, Türkiye açısından iç pazar gelişimi olmalı. Büyük bir iç pazardan gücünü alan Türkiye otomotiv sektörünün global rekabetteki yerini daha da sağlamlaştırması mümkün olacaktır.

 

Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı

Ali Bilaloğlu

“Sektörün ihtiyacı istikrar”

2015 yılının ilk 6 aylık dönemini geride bıraktığımız şu günlerde, gerek yurt içi, gerekse özellikle komşularımız olmak üzere, yurt dışındaki gelişmelerin hemen tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektöründe de bir refleks yaratacağı şüphesiz.

Yılın ilk yarısı itibarıyla değerlendirdiğimizde her ne kadar seçim sonrası dönem, Ramazan ayı gibi etkenler Haziran ayında bir miktar durgunluk yarattıysa da, özellikle İstanbul Autoshow’un satışlara ciddi etkisi oldu. Bu anlamda baktığımızda genel olarak yılın ilk 6 aylık döneminde sektörde başarılı bir grafik söz konusu.

Ancak bu değerlendirmeleri yaparken unutmamak lazım ki yılın sektörün beklentileri doğrultusunda tamamlanması için çok önemli iki kriter var. Bunların en başında ekonomik istikrar geliyor.

Otomotiv sektörü uzun vadeli yatırım isteyen bir sektör, kurda dalgalanmalar olduğunda bu volatiliteyi kar marjınızla düzenlemeniz gerekiyor. Bu da tabii uzun dönemli fizibilite çalışmalarını olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla, dalgalı kur, uzun vadeli yatırımların gerektiği sektörde dezavantajlı bir durum.

Diğer yandan sektörün üzerindeki bir diğer negatif baskı da, özellikle sınır komşularımızda yaşanan gerek ekonomik, gerek siyasi belirsizlikler oldu. Bu durum, tabii içinde bulunduğumuz bölgenin ana oyuncularından olan ülkemizi de doğrudan etkiliyor.

Bu koşullar altında, zorlu bir 6 ay geçirebileceğimizi ama buna karşın yine de seneyi 900-950 bin bandında tamamlayacağımızı düşünüyorum.

 

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş CEO’su

Ali Haydar Bozkurt

“Pazar önceki yıla göre yüzde 50’nin üzerinde büyüdü”

2015 yılının ilk altı aylık verilerine baktığımızda, binek otomobil ve hafif ticari araç pazarlarında bir önceki yıla oranla yüzde 50’yi geçen bir büyüme gerçekleştiğini görüyoruz. Yalnızca otomobil satışlarında ise 327 bin 846 adetle bir önceki yıla oranla yüzde 45 oranında artış yaşanmış durumda. Pazardaki büyümeyi, 2014 yılının aynı döneminde yaşanan daralma ile satış adetlerinin çok düşük seyrettiğini de hatırlayarak analiz etmemiz gerekir.

Türkiye otomotiv sektöründeki bu olumlu havanın yaşanmasında; Fed’in açıklamaları ve Haziran ayında gerçekleşen seçim nedeniyle tüketicilerin satın alma taleplerini öne çekmelerinin büyük etkisi olmuştur. İç siyasi sıkıntılar ve bunların ekonomiye olumsuz yansımaları olmaz, Eylül ayında Fed’in yapacağı açıklamalar sonucu piyasalar için olumsuz bir durum ortaya çıkmazsa yılın geri kalanında bu iyi gidişatın devam edeceğini ve pazarın 900-950 binler seviyesinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Ancak belirtmek gerekir ki; Türkiye otomotiv sektörü hala gerçek satış potansiyeline ulaşmış durumda değildir. Kişi başına düşen otomobil sayısında Avrupa ortalamasının çok gerisindeyiz. Bugün tüm ülkelerin arzuladığı yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek için pazar potansiyelinin 1 milyon adedin üzerinde hatta 1,5 milyona yaklaşmış olması gerekiyor. Avrupa’daki gibi bir vergilendirme sistemi ile 1,5 milyon adetlik bir seviyeye rahatlıkla ulaşabiliriz. Bunu başarırsak ekonomik olarak yeni bir canlılık yaşanacaktır. İstihdam yaratmanın yanı sıra; Türkiye’de yatırımı olan markalar ilave model üretimlerine başlayacak ve hatta üretimi olmayan markalar için de ülkemiz cazip bir merkez haline gelecektir.

Toyota açısından baktığımızda ise;  2015 yılına kendi satış rekorumuzu kırma hedefiyle başlamıştık. Yılın ilk altı ayında gerçekleşen başarılı satış performansımızı dikkate alarak bu hedefi rahatlıkla başaracağımıza ve hatta üstünde bir satış rakamıyla bu seneyi kapatacağımıza inanıyorum. 

 

BORUSAN OTOMOTİV İCRA KURULU BAŞKANI

EŞREF BİRYILDIZ

“Otomobil pazarı 2014 yılının gerisinde kalmaz”

2013 yılı ikinci yarısındaki “Gezi Olayları”na karşın o yıl 665 bin adetle otomobil satışı açısından rekor bir yıl olmuştu. Bu rekor hala geçerli.

2014’te ise otomobil pazarı ilk aylarda politik durumun da etkisiyle bir önceki yılın oldukça gerisinde kalmıştı. Bu eksi yüzde 23 gibi ilk 6 ayda hatırı sayılır bir yüzdeydi.  

2014’te bir yıl öncesine göre çok daha sakin bir ikinci yarı beklentisiyle ikinci yarıda pazarın toparlanarak bir önceki yıla yetişeceğine inanıyorduk. Ancak 2014 Aralık ayının otomobil satışında rekor bir ay olmasına rağmen binek otomobil pazarı toplamda 587 bin adetle 2013 yılının yüzde 11,6 gerisinde kaldı.

Bu yılın başında bilinen genel seçim takvimine rağmen 2015’in halen geçerli rekor satışa sahip olan 2013’ün yüzde 5 fazlasına yani 700 bin adede ulaşacağına inanıyorduk. İlk 6 ay satışları bunun olasılık dahilinde olduğunu da gösteriyordu. Ancak Haziran ayı başındaki genel seçim sonuçları bu beklentiye fren koydu.   

Haziran ayı, o haftalarda henüz başlamamış olan koalisyon görüşme turlarının da “umut var” beklentisiyle yüksek adetlerde otomobil satışına tanık oldu.

Görüşüme göre erken seçim kararı çıksa da otomobil pazarı 2014 yılının gerisinde kalmaz. Otomobil satışları geçen yılın son 6 ayının yüzde 28-29 gerisinde kalacak olsa bile yüksek ilk 6 ayın etkisiyle pazar yine 2014 seviyesine ulaşır.

Erken seçime gerek kalmaz ve de ömrü önümüzdeki yıl da devam edecek umudu veren bir koalisyon başlar ve sürerse, geçen yılın son altı ayıyla aynı seviyede olabilecek satış adetleri otomobil pazarını yeni bir rekorla mevcut rekor yıl olan 2013 yılının yüzde 3-4 puan üzerine kadar taşıyabilir. Bu hafif ticariler hariç salt otomobil pazarı olarak 690 bin demektir. Şayet kurulacak bir koalisyonun ilk aklına gelecek olan şey ÖTV’leri arttırmak değilse.

Premium Segment birinci durumda geçen yıl toplam otomobil pazarından aldığı yüzde 13 payı daha da artırır, ikinci durumda ise geçen yılki yüzde 13 seviyesini korur.

 

Çelik Motor Ticaret A.Ş. Genel Müdürü

Bora Koçak

“Otomobil yatırım enstrümanı olarak öne çıktı”

2015 yılına başlarken, 2014 yılına göre pazarda bir büyüme olacağını bu büyümenin de özellikle ilk yarı yılda hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini öngörmüştük. Ekonomik istikrar ve kurlardaki durağan seyire dayalı bu öngörümüz beklediğimizin de üzerinde gerçekleşti ve toplam pazar geçen seneye oranla ilk 6 ay içinde yüzde 51 büyüme gösterdi. Biz ise KIA olarak aynı dönemde pazardan daha büyük bir büyüme ile yüzde 61’lik bir artış yakaladık.

İlk 6 aydaki bu artışın en önemli nedenlerinden birisi kur dengesi ve ekonomi programının istikrarlı devamının tüketici üzerinde yarattığı pozitif motivasyon oldu. Bunun yanı sıra inşaat ve konut fiyatlarındaki artış, kişileri yatırım aracı olarak otomotive doğru yönlendirdi. Tüketiciler otomobili bir yatırım enstrümanı olarak gördü ve bu fırsatı değerlendirmek istedi. Otomotiv üreticilerinin yapmış oldukları kampanyalar ve sundukları yeni modellerle yarattıkları fırsatlar da bu talebi tetikledi. Ayrıca özellikle Haziran ayında filo satışlarındaki artışlar ilk yarıyılın pozitif bir sonuçla kapanmasını sağladı. 

Yaz aylarının genel satış trendi olarak bu dönemde satışların aşağı doğru seyretmesi beklediğimiz bir durum. Tabii seçim sonrası oluşan belirsizlik, kurlardaki hızlı yükseliş de bu dönem özelinde satışların biraz duraksamasına neden olacaktır. Tüketiciler yatırım ve harcama yapmak için belirsizliğin ortadan kalkmasını ve biraz daha önlerini görmeyi bekleyeceklerdir. Ancak ben bu sürenin çok fazla uzun olmayacağını düşünüyor ve ümit ediyorum. Yılın başında pazarın 2014’e göre yaklaşık, %10-%15 büyüyeceğini öngörmüştük. Bu öngörümüzü hala devam ettirmekteyiz.

 

Opel Türkiye Genel Müdürü

Özcan Keklik

“İlk yarı çok olumlu geçti”

2015 yılına Opel markamızın önemli oyuncularından Yeni Corsa modelimizde 1.0 litre 115hp’lik Stop/Start özellikli yeni motor seçeneğimizle girdik. 1.6 dizel otomatik şanzıman seçeneğini ilk kez MOKKA modelimizde satışa sunduk. Merakla beklenen bu motor ve şanzıman seçeneğini Ekim ayında Amiral Gemimiz Insignia’da, Kasım ayında da Yeni Jenerasyon Astra modelimizle piyasaya sunacağız. Tamamıyla yenilenmiş iç ve dış tasarımı, en son iletişim ve bağlantı teknolojileriyle Yeni Astra, markamızın kompakt sınıf geleneğinin en güçlü temsilcisi. Mayıs ayı içerisinde gerçekleşen İstanbul Autoshow’da dört modelimizin Türkiye prömiyerini gerçekleştirdik. 2018 yılına kadar toplam 27 yeni model ve 17 yeni nesil motor seçeneğini pazara sunmuş olacağız.

Bununla birlikte bu yıl Türkiye’deki operasyonlarımızın 25.yılını kutluyoruz. 25 yıldır satış ve satış sonrası hizmetlerimizi geniş kitlelere ulaştırıyoruz ve müşterilerimizin koşulsuz memnuniyetini hedefliyoruz. "Müşterisini En Çok Sahiplenen Otomobil Şirketi Olma Amacıyla" ilk günkü heyecanla çalışıyoruz.

Binek araç pazarında sektörün en önemli oyuncuları içerisinde yer aldığımızı söylemekten gurur duyuyorum. Bu yılın ilk altı ayı sonunda ülkemiz pazarında 20 binin üzerinde araç satışıyla bir önceki yıla göre yüzde 36 oranında bir büyüme yakaladık. Bu yılın ilk yarısı sonunda yüzde 6 binek araç pazar payıyla en çok tercih edilen marka olma başarısını istikrarlı şekilde devam ettirdiğimizi görüyoruz. Bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam pazarda yüzde 50 artış ile ilk 6 ayda 430 bin üzerinde satış gerçekleştirerek rekor düzeyde bir performansla 2015 ilk yarısını tamamladık. Yılın ikinci yarısında jeopolitik siyasi ve ekonomik gelişmeler ve genel seçim sonrası süreç etkili olacaktır. 2015 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının 900-950 bin adet aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.

 

Mercedes-Benz Otomobil Grubu Pazarlama ve Satış Direktörü

Şükrü Bekdikhan

“700 binler sınırını zorlayacağız”

Türkiye pazarında, 2015 yılı ilk altı aylık dönemde otomobil satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45,21 artarak 327 bin 846 adede yükseldi. Geçen sene aynı dönemde 225 bin 773 adet satış gerçekleşmişti. Yılın ilk yarısı için talebin canlı olduğunu, talebin kısmen öne çekildiğini, üretici ve distribütörlerin agresif kampanyalarla pazarda yer edinmeye çalıştığını ve özellikle filo pazarına doğru önemli bir geçişin olduğunu gözlemledik.

Mercedes-Benz olarak yılın ilk altı ayında otomobil satışlarımızı bir önceki yıla nazaran yüzde 25 seviyesinde arttırarak 11 bin 795 adetlik satış rakamına ulaştık. Buna rağmen pazarın gelişim hızından daha düşük bir seviyede büyüme sergiledik. Bunun en önemli sebebi ise piyasaya geçen yıl sürdüğümüz yeni C-Serisi modelimizi yılın ilk yarısında yeterli sayıda temin etmekte güçlük çekmemiz ve diğer CLA- ve A-Serisi gibi yeni ürün portföyümüze kattığımız diğer modellerimizde beklentilerimizin üzerinde gerçekleşen talep ve benzer talebin tüm dünya ülkelerinde benzer şekilde yüksek seviyede gerçekleşmesi oldu.

Yılın ilk yarısında kompact modellerimiz (A-B-CLA-GLA) 5 bin 87 adetle toplam satışlarımızın yüzde 43’ünü oluştururken, C-Serisi satışlarımız yüzde 26’sını, E-Serisi satışlarımız yüzde 23’ünü teşkil etti. Satışlarımızın yüzde 85’ ini 1,6 lt ve altındaki motorlu araçlar oluşturdu.

Yılın ikinci yarısında pazarın dinamik ve değişken yapısına uyum sağlayarak geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz toplam 23 bin 100 adetlik satışı aşmayı hedefliyoruz. Bunu gerçekleştirirken bayi ağımızla birlikte en yüksek seviyede müşteri memnuniyeti ve bağlılığını sağlamak her zaman en öncelikli hedefimiz kalacak. Pazara son çeyrekte sunacağımız GLC ve GLE Serilerinin yanında yenilenen yüzüyle karşımıza çıkacak olan G-Serisinin SUV segmentinde de iddiamızı yeniden ortaya koyacağı inancındayız.

Yılın ikinci yarısında pazarın hızının kısmen yavaşlama eğilimine gireceğini ancak buna rağmen otomobil pazarının 700 bin adetler seviyesini zorlayarak başarılı bir 2015 yılı olacağını öngörüyoruz.

 

Renault Mais Genel Müdürü

İbrahim Aybar

“İkinci yarıda sakinleşme öngörüyoruz”

Otomotiv sektörü 2015 yılına moralli başladı. Bu yıl iç pazarda, geçen yıla göre daha iyi bir performans beklediğimizi ifade etmiştik. İlk aylardaki hızlı satış artışıyla ilk 6 ayı tamamladık. Otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı Ocak - Haziran döneminde 432 bin 550'ye ulaşarak, 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 50,79 artış kaydetti. Bu rakam 2015 yılının iyi bir yıl olarak tamamlanacağını gösteriyor. Yılın ikinci yarısında pazarda bir sakinleşme öngörüyoruz. Geçen yıla göre yüzde 15-20 civarında bir artışla 2015 yılının 900 binin üzerinde bir satış rakamıyla kapanacağını öngörüyoruz. 2015 yılı için sektör açısından iyi bir yıl diyebiliriz. Tabii önemli olan, yılın ikinci yarısının herhangi bir istikrarsızlık ortamına dönüşmemesi, makroekonomik açıdan istikrarın devam etmesi ve dalgalanmaların yaşanmaması. Türkiye’de otomotivde hala ciddi bir potansiyel var. Otomobil sahiplenme oranının Avrupa birliği ortalamalarının 3 katı altında olduğunu biliyoruz. Tüketici otomobil satın almak için önünü görmek ve moralli olmak istiyor. Bu anlamda önümüzdeki aylar önemli. Haziran ayı tüketici güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 3 oranında artış gösterdi. Bu yeterli bir artış olmasa da olumlu bir gösterge. Umarız böyle devam eder. En kısa zamanda uzlaşma kültürünün hakim olduğu bir hükümet kurularak sağduyu ve istikrarın devamını önemle beklediğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum.

 

Mazda Türkiye Genel Müdürü

Nurkan Yurdakul

“Pazar beklentilerimizin üzerine çıktı”

Bir önceki yılın aksine, 2015 senesine giderek tempo kazanan bir hacimsellikle başladık ve Nisan ayına kadar toplam pazarın giderek büyümesine şahit olduk. Mazda olarak yıl ortası itibarıyla bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 büyümüş bir pazar öngörüsü içinde değildik. Özellikle genel seçim öncesinde böyle bir hareketliliğin yerine tüketicide bekle-gör davranışı daha yakın bir durumdur.

Diğer bir tespitimiz ise giderek yükselen kurların fiyatlara kısa sürelerde yansıtılmasına rağmen tüketicilerde oluşan avantajlı fiyat ve kampanya algısının tahminlerimizin üzerinde seyretmesi oldu. Tüketiciler araç fiyatlarına ayda 2-4 defa yansıyan kur hareketlenmesine rağmen satın alma kararlarını uygulamaya geçirdiler.

2000 yılı öncesinde çokça konuşulan ve sektör için bir psikolojik sınır olarak kabul edilen 1 milyon adetlik pazar beklentileri geride kalan uzun yıllar içinde aşılamadı. İlk yarı sonucu ve pazarın genel olarak yılın ikinci yarısında çok daha yüksek hacimlere ulaşma geleneği dikkate alınırsa teorik olarak bu sene sonunda 1 milyon sınırının aşılabileceğinden bahsetmek mümkün olabilir. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki sene başında bu şekilde bir tablo kimsenin öngörüleri içinde yer almıyordu.

Toplam pazarda görülecek bu gelişmelerin bir parçası olarak binek otomobil pazarının ise 2014 yılına göre yaklaşık yüzde 30’a kadar büyüyebileceğini tahmin ediyoruz.

Mazda olarak 2015 senesini önemli bir dönüm yılı olarak yaşıyoruz. 2011’de başladığımız iş yönetimi değişim programımız artık son safhasında ve yeni ürünlerimizle ticaret hacmimizi daha da büyütmeye doğru önemli adımları 2015 içinde atmaya başladık. Yıl ortasında satışa sunulan tamamen yeni CX-3 modelimiz mini crossover sınıfında çok iddialı. CX-3 ile 1.5 SKYACTIV dizel motorumuzu ilk kez tüketicilere sunduk.  Tamamen yeni CX-3 modelimizi çok özel kılan özellik ise Türkiye’de ilk kez 1.5 litre hacimde dizel, otomatik ve 4x4 özelliklerini bir arada sunmuş olmamız. 2015’e Mazda açısından bakarsak yeni Mazda3 ve CX-5 gibi modellerimizle istikrarlı büyümemizi sürdürmesinin yanında Haziran ayında satışa sunulan CX-3 modelimizle  bir önceki yıla göre satış adetlerimizi yaklaşık yüzde 90 büyüteceğiz.

 

Hyundai Assan Genel Müdürü

Önder Göker

“Müşteri alım kararlarını öne çekti”

2015 yılında Türkiye binek ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2014 yılına göre ilk 6 ayda yüzde 50’nin üzerinde büyüme kaydetti. Büyümenin başlıca nedenleri arasında; döviz kurlarındaki artışın fiyatlara yansıyacağı yönünde yüksek bir beklenti oluşması, birçok markanın yıl sonu kampanyalarına ve kredi kullanım seçeneklerine uzun süre devam etmeleri ve filo alımlarındaki artış gelmektedir. Bu büyümeyi, vergi artışı ve yeni BDDK düzenlemelerinin yaşandığı 2014 yılına göre değil, 2013 yılına göre kıyaslamanın daha doğru olacağını düşünüyoruz ve aslında yüzde 13’lük bir büyümenin olduğunu görüyoruz.

Sıcak para azalması beklentisi ve jeopolitik gelişmeler, Türk Lirasının en çok etkilenen para birimi olması, Türk halkının uzun süredir beklediği 2015 İstanbul Autoshow ve yeni araç lansmanları, müşterilerin alım kararlarını daha öne çekmesine sebep oldu. Ayrıca araç bulunurluğunun iyi seviyede olması ve düşük faiz ortamı, araç satışlarını olumlu olarak etkiledi.

Yerli üretim, hem yerli otomotiv satışlarının hem de Avrupa’daki pazarın artmasına paralel bir şekilde artış gösterdi. Bununla birlikte, varil petrol fiyatlarının düşük seyri ve sıkı maliye politikaları cari açığa olumlu katkıda bulundu. Hükümetimizin cari açığı azaltıcı faaliyetleri sürdürürken, GSYİH büyümesinde azalmaya da sebebiyet vermemesi gerekir. Zira otomotiv sektörü, büyümenin daha da azalmasından olumsuz olarak etkilenecektir.  

2015 yılı ikinci yarısında pazarda, 2015 Genel Seçim Sonrası yaşanacak olan siyasi gelişmeler, FED ve ECB kaynaklı kurlardaki dalgalanmalar ve jeopolitik gelişmelerin etkili olacağını öngörmekteyiz. Geniş tabanlı ve kısa sürede kurulacak bir koalisyonun Türkiye’nin ihtiyacı olan yapısal reformları hızlandıracağı ve istikrara paralel olarak pazarın 950 bin ve hatta üzerine çıkabileceği kanaatindeyiz. Fakat mevcut konjonktörde Hyundai olarak yılsonu pazar tahminimizi 850 bin ~ 900 bin olarak korumaktayız. Hedeflerimizi revize ettik, 2015 yılı içerisinde Hyundai olarak 50 binden fazla araç satışını hedefliyoruz, İzmit fabrikamızda 210 binden fazla araç üreteceğiz.

 

Volvo Car Türkiye CFO

Nihat Tuduk

“İlk yarıda görünüm oldukça olumlu”

2015 yılının ilk yarısı sektör için toplam pazarın yüzde 45 artması gibi oldukça olumlu bir görünümle sonuçlandı. Bu artış yüzdesinde, 2014 yılının ilk yarısındaki düşük satış rakamlarından dolayı baz etkisinin payı oldukça yüksek. Öte taraftan, tüketicilerin alımlarını seçimlerden öne çekmeleri de satış rakamlarının artmasında önemli bir etken oldu.

Volvo Car olarak içinde yer aldığımız premium segment, 2014 yılında toplam pazardaki düşüşe rağmen yükselmişti. 2015 yılının ilk yarısında da bu artış daha da artarak devam etti.

2015 yılının ikinci yarısındaki sektör performansını belirleyecek faktörler, siyasi ve ekonomik istikrarın devam etmesi sonucunda tüketici güveninin yükselmesi ve Fed’in eylül ayında açıklayacağı muhtemel faiz yükseltme kararı olacaktır. Siyasi ve ekonomik istikrarın devamının ve dolayısıyla tüketici güveninin yükselmesinin, Fed’den gelebilecek olumsuz haberleri de telafi edebilecek bir ağırlığa sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu durumda, 2015 yılında toplam pazarın yüzde 20’lik bir artışla 700 bin adede ulaşabileceğini öngörüyoruz. Benzer bir artışın premium segment için de geçerli olabileceğini söyleyebiliriz.

Volvo Car olarak geçen seneyi 2013 göre yüzde 21 artışla 6 bin adet satışla kapatmıştık. 2015 yılının ilk yarısında geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 45 artışla 3 bin 550 adetlik satışa ulaştık. 2015 yılını 7 binin üzerinde bir satış adediyle kapatmayı hedefliyoruz. Müşteri memnuniyeti anketlerinde aldığımız sonuçlar bizleri ilerisi için heyecanlandırıyor. 2014 ve 2015’in ilk yarısında toplam 3 yeni satış ve servis noktası ilave etmişken, önümüzdeki 6 ayda bayi ağımızı 2 yeni satış ve servis noktası ile güçlendirmeyi planlıyoruz.

Ürün olarak, 2015’in ikinci yarısında, çok büyük ilgi ile karşılanan Yeni XC90’ı pazara sunmaya başladık. Bunun yanında, S60 Cross Country ve V60 Cross Country modellerimizin lansmanını da yılın son çeyreğinde yapacağız.

2015 yılının, tüm sektör paydaşları için “1 Milyon Araçlık Pazar” hedefine ulaşmada önemli bir atılımın yapıldığı bir yıl olarak anılacağını ümit ediyoruz.


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next