Kadir Has Üniversitesi Eğitim Görevlisi Dr. Mahfi Eğilmez Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > 

“Otomotiv iç ekonomiye can verdi”

Kadir Has Üniversitesi Eğitim Görevlisi Dr. Mahfi Eğilmez, ODD dergi için Türkiye’nin ekonomik tablosunu değerlendirdi. 2015 ilk çeyreğindeki ekonomik göstergelerin yıl sonuna kadar değişmesini beklemeyen Eğilmez, “Bu yıl iç ekonomide canlılığın tümüyle kaybolmasını otomotiv sektörü önledi, adeta ekonomik aktiviteye can suyu verdi. Ben bu katkının artarak devam edeceğini bekliyorum” diyor. 

Türkiye’nin şu andaki ekonomik ve sosyal tablosu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Türkiye’nin şu anki ekonomik tablosunu sıkıntılı görüyorum. Büyüme, potansiyel büyüme oranının oldukça altında, işsizlik yükseliyor, piyasada sıkıntılar var, tasarruflar çok düşük düzeyde. Enflasyon bütün çabalara karşın düşürülemiyor, TL sürekli değer kaybediyor. Tek olumlu görünüm cari açığın düşüyor olması. O da büyümenin düşmesine bağlı olarak düşüyor. Kalıcı görünmüyor. Büyüme yeniden artışa yönelirse muhtemelen cari açık da yeniden yükselmeye başlayacak. Sosyal tablo da parlak değil. Yapılması gereken pek çok reform var: Eğitim reformu, yargı reformu bunların başta gelenleri. Ama  bu konularda reform yapmak yerine genellikle geriye doğru adımlar atıyoruz.

2014 yılını Türkiye ekonomisi açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Büyüme hızı, istihdam, ihracat, cari açık gibi alanlar ışığında nasıl bir değerlendirme yapabilirsiniz?

2104 yılı Türkiye ekonomisi açısından başarısız bir yıldı. Birbirine bağlı iki alanda başarı var: İhracat artışı ve cari açıkta gerileme. Küresel kriz ortamında Türkiye’nin ihracatını artırması önemli bir başarıydı. Belki bunlara ek olarak bir de bütçe açığının yüzde 1,5’un altında tutulmasını, her şeye karşın mali disiplinin sürdürülmüş olmasını vurgulayabiliriz.

İhracatın ağırlığı euroda, maliyet yükü dolarda

2015 ilk çeyrekte ekonomideki gelişmeleri ve sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kurlarla ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

2015 ilk çeyrek göstergeleri otomotiv dışında son derecede sıkıntılı görünüyor. Sanayi üretimi geçen yıla göre düşüşte, ihracat eksiye döndü, büyüme işaretleri ilk çeyreğin yüzde 2’nin altında sonuçlanacağını gösteriyor, kur artışı enflasyondaki düşüşü engelliyor. 2015 yılı Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırım kararına ilişkin beklentilerle geçecek ve dolar yükselecek gibi görünüyor. Euro/Dolar paritesi dolar lehine değişim içinde olduğunda bu bizim ihracatımızı olumsuz etkiliyor. Çünkü bizim ihracatımızın ağırlığı euroda, maliyetlerimizin ve finansman yükümüzün ağırlığı ise dolarda bulunuyor.

Yıl sonunda nasıl bir ekonomik tablo bekliyorsunuz? Ekonomimizi etkileyecek iç ve dış değişkenler neler olacak? Önümüzdeki süreçte FED ve Avrupa Merkez Bankası’nın izleyeceği politikalar hakkında öngörülerinizi alabilir miyiz?

Yıl sonundaki ekonomik tablonun bugünkünden çok farklı olmasını beklemiyorum. Düşük büyüme oranı, yüksek enflasyon, düşen cari açık, aşağı yukarı bugünkü düzeyde bir bütçe açığı ve yüksek kurlar. FED’in faiz artırım kararının bu yıl içinde alınsa da uygulamanın gelecek yıl olacağını tahmin ediyorum. Avrupa Merkez Bankası’nın ise başladığı parasal gevşeme politikasını en azından bu yıl boyunca sürdüreceğini bekliyorum. Bu politika Avrupa’nın toparlanmasına yardımcı olacak.

Büyümek için bilim temelli eğitim şart

Türkiye cari açık azaldığında büyüyemiyor mu? Sizce ekonomimizin ne gibi yapısal reformlara ihtiyacı var? Bu alanda hangi çalışmalar yapılıyor?

Türkiye ya bütçe açığı ya da cari açık vermeden büyüyemeyen bir ekonomik yapıya sahip bulunuyor. Bu kısır döngüyü kırabilmek için yapısal reformlara ihtiyaç var. Ben, yapısal reformların sosyal alanda başlamasının gerektiğini düşünüyorum. Çünkü eğitim, yargı, demokrasi gibi çerçeveyi geliştiremezsek ekonomi alanında atılacak adımlar hep geri gelmeye mahkum oluyor. Buluş yapacak, teknolojiye katkı yapacak insanları yetiştirecek bilim temelli bir eğitim sistemine geçmediğimiz sürece yapacağımız hiçbir yapısal reform kalıcı olamaz. Ancak bunları yaptıktan sonra cari açığı azaltmak daha düzgün bir vergi sistemi kurmak bütçeyi bir seferlik gelirlerle ayakta tutmak yerine kalıcı gelirler geliştirmek gibi ekonomi alanında gerekli yapısal reformlara girişmenin uygun olacağı kanısını taşıyorum.   

Yeni dünya, yeni dengeler ve petrol fiyatlarındaki düşüşün global ekonomilere etkileri hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Sanırım bu tür yeni dengeleri ve petrol fiyatlarındaki gelişmeleri konuşmak için henüz erken. Çünkü örneğin petrol fiyatlarındaki düşüşün sürdürülebilir bir denge yaratıp yaratmayacağını henüz tam olarak görmüş değiliz. Ama önümüzdeki dönemde daha yavaş büyüyen, daha az istihdam yaratabilen bir küresel sistem içinde olacağımızı söylemek mümkün. Bunun bazı sıkıntıları olacak tabii.

Hastalık gelişmekte olan ülkelere de yayıldı

IMF küresel büyüme oranlarını aşağı yönlü revize etti. Dünya ekonomisini büyüyememe problemi mi bekliyor?

Görünen şey küresel sistemin yakın geçmişe göre daha yavaş büyüyeceği bir döneme girdiğidir. Çin’de bile büyüme yüzde 7’nin altına revize edildi. Geçtiğimiz yıllarda küresel büyüme oranının düşmemesini sağlayan gelişme, gelişmekte olan ülkelerin nispeten yüksek oranda büyümeye devam etmesiydi. Çin’de ve diğer gelişme yolundaki ülkelerde başlayan büyüme düşüşleri bu hastalığın küresel sistemin bütününe yayılmaya başladığının bir göstergesi.

AB, ABD, Çin, BRIC gibi belli başlı ekonomiler açısından 2015’in nasıl bir yıl olmasını bekliyorsunuz?

Şimdiye kadar yaşanan gelişmelere baktığımızda ABD için 2015 bir toparlanma yılı olarak görünüyor. AB de Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme programı sonrasında yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Buna karşılık Çin ve BRIC ülkelerinde durum tersine gelişiyor. ABD ve AB’de durum sıkıntılıyken Çin ve BRIC ülkeleri iyi bir ekonomik performans sergiliyordu. 2014 sonlarına doğru bu görünüm tersine dönmeye başladı ve 2015’in ilk çeyreğinde bu dönüş hızlandı. 

Erken davranan öne geçer

Önümüzdeki kısa ve orta vadeli süreci ülkemiz ve dünya açısından nasıl görüyorsunuz?

Kısa vade olarak 2015 yılını alırsak bu dönem hem Türkiye hem de dünya açısından pek parlak görünmüyor. Krizle uğraşmaktan başka bir şey yapılması kolay değil. Orta vadede toparlanmanın etkilerini göreceğimizi düşünüyorum. ABD ve AB’nin toparlanmasıyla gelişme yolundaki ülkelerin ihracat gelirlerinin ve dolayısıyla üretimlerinin artması sürecini yaşayacağımızı tahmin ediyorum. Gelişmiş ülkelerin toparlanmasının ardından önümüzdeki dönemde küresel sistemin her alanında yapısal reformların yaşama geçirileceği gelişmelerin ortaya çıkacağını bekliyorum. Türkiye, bu alanda ne kadar erken davranırsa o kadar hızlı yol alıp öne geçer. 

Otomotiv ekonomiye can verdi

Otomotiv sektörü Türk ekonomisine olan katkısı hakkında ne düşüyorsunuz?

Otomotiv sektörü, Türk ekonomisinin en büyük iki sanayi sektöründen birisi olarak büyük önem taşıyor. 2015’in ilk çeyreğinde iç ekonomide canlılığın tümüyle kaybolmasını otomotiv sektörü önledi. Bunda kurların da çok önemli etkisi oldu. Ama ne olursa olsun bu canlılığı otomotiv sektörü sağladı ve adeta ekonomik aktiviteye can suyu verdi. Ben bu katkının artarak devam edeceğini bekliyorum.  


Lütfen Tüm Üyelerimiz için Tıklayınız >




prev
next